Bel spazmı, özellikle gün içerisinde bel kaslarını fazla çalıştıran bireylerde sıkça karşılaşılan bir durumdur. Bu sorun, kişinin dinlenme sırasında ortaya çıkabileceği gibi, bazı kişilerde yapılan iş sırasında da ortaya çıkabilir. Genellikle gençler ve yetişkinlerde görülen bu sorun, müdahale edilmediğinde ciddi kas problemlerine neden olabilir. Bel spazmının en belirgin etkisi, şiddetli ağrılardır. Aniden başlayan bu ağrılar, özellikle sık sık tekrar ediyorsa, ciddi rahatsızlıkların habercisi olabilir. Bu nedenle, zamanında müdahale ederek bel spazmının kronik bir hal almasını önlemek önemlidir. Bel spazmı, vücudun diğer bölgelerinde olduğu gibi aniden ortaya çıkar ve kişiyi yaptığı işi yapamayacak duruma getirir. Bu nedenle bel spazmının ne zaman ortaya çıkacağı öngörülemez. Spazm meydana geldiğinde, kaslar ciddi şekilde kasılır ve bir süre bu durumda kalır. Bel spazmı, akut bel ağrısı olarak da bilinir. Bu durum, genellikle altı hafta içinde sık sık etkisini gösterir. Altı haftayı aşan bel spazmları için kronik demek yanlış olacaktır. Bel spazmı, hastalar tarafından bıçak saplanması, sızlama ve kas ağrısı gibi şikayetlere neden olur. Hastalar, bu şikayetlerini doktorlara bu şekilde ifade eder. Ancak spazmın beldeki yerine göre şikayetler ve ağrıların şiddeti değişebilir. Bazen ağrılar, kişinin kalçasına veya uyluk kemiğine kadar yayılabilir. Bel spazmının kaynağını tespit etmek oldukça zordur. Tıbbi olarak bile bu durum net olarak ortaya çıkarılamaz. Bu nedenle bel spazmının tedavisi daha çok ağrıların dindirilmesi ve spazmın tekrar ortaya çıkmasının önlenmesi amacıyla yapılır. Bel spazmı durumunda, kişi hareket ettikçe ağrı şiddeti de artar. Bel Spazmı Yaşayan Kişi İçin Neler Yapılabilir?
Tedavi Bel spazmı sorunu, eğer kişide kronik bir hal almışsa kesinlikle tedavi edilmesi gerekmektedir. Tıbbi olarak uzmanlar ilaç tedavisi uygulamaktadır. Bu tedaviler eğer kişilerde olumlu sonuçlar gösterirse ilaç tedavilerine devam edilir. İlaç tedavilerinde özellikle kas gevşetici ilaçlar hastalar için çok etkili olmaktadır. Zaten hastaların %90'lık bir kısmında ilaç tedavileri olumlu sonuçlar verir. Ancak hastaların %10'luk kısmı fizik tedavi uygulamalarına ihtiyaç duyar. Bunun yanı sıra, bitkisel tedavi yöntemlerini kullanarak bu sorunlarınızı azaltabilirsiniz. |